Meme Büyütme
Devamını Oku
Meme küçültme ameliyatı, aşırı büyüme oluşan memelerin neden olduğu sırt ve boyunda kas gerilmeleri, pozisyonel değişiklik, baş ağrısı, omuz ağrısı, sütyen askıları ile omuzda çöküklük, ulnar sinir parestezisi, kronik göğüs ağrısı, kişisel hijyen ile ilgili problemler, sportif aktivitelere katılamama gibi nedenlerle yapılabilir. Bazı hastalarda, göğüs büyüklüğü obezite (şişmanlık) ile ilgili olabileceğinden, zayıflama faydalı olabilir. Zayıflama, meme büyüklüğü üzerinde etkili olmayabilir, ama hastanın planlanan cerrahiye toleransını arttırır ve risk faktörlerini azaltır.
Aşırı büyük olan memeler, hastalarda kamburlaşmaya, meme altında mantar enfeksiyonları, ayrıca sütyenin omuz askısının rahatsızlık oluşturmasına kadar çeşitli problemlere neden olabilir. Kırk yaşın üzerindeki hastalarda memelerin habis bir tümör yönünden hem klinik olarak muayenesi hem de mamografik olarak incelenmesi gerekmektedir.
Göğüs küçültme ameliyatı sonucunda meme hacim olarak küçülür ve dikleşir. Plastik cerrah, çıkarılacak meme dokusu, memelerin sarkıklığı ve diğer faktörlere dayanarak, hastaya yapılacak girişime kararı verir.
Göğüs küçültme ameliyatı planlamasında önce meme ucunun normalde bulunması gereken yer işaretlenir. Bu yer, hastanın boyuna göre köprücük kemiği orta noktası ile meme ucunu birleştiren çizgi üzerinde yukardan 19-21 cm uzaklıkta olmalıdır. Daha sonra, meme kalıbı kullanılarak aslında bir koni açılımı olan memeyi oluşturacak kısım işaretlenir. İşaretlenen bu bölgenin altında ve dışında kalan deri ve meme dokusu çıkarılacaktır.
Yapılan ameliyatta, uygun kısımlarından meme dokusu ve deri fazlalıkları çıkartılır. Meme küçültme ameliyatında aynı zamanda meme dikleştirme işlemi de yapılır. Yani göğüs uçları olması gereken yere çıkarılır. Yukarı alınırken aynı zamanda meme başı ve halkasının beslenmesi ve duysal sinir bağlantılarının korunması için çeşitli yöntemler kullanılır.
Ameliyat sonrası meme başı etrafındaki iz renk değişimi sınırında olduğu için görünmez. Ameliyat sonrasında kullanılan tekniğe bağlı olarak, meme altında ters T , L veya I şeklinde bir iz kalır. Bu izin çok az kalması için gereken tüm tedbirler alınır. Ancak her insanda yara iyileşmesi ve doku faktörleri, ten rengi farklı olduğundan oluşacak izin miktarını önceden kestirmek mümkün değildir. Bu izlerin çok az kalması için özel yöntemler ve çok ince dikiş iplikleri kullanılarak izin mümkün olduğu kadar azaltılması amaçlanır.
İç sütyen tekniği ameliyatta, meme dokusunun meme başı ve altında yer alan bölümü korunanarak (santral pedikül), etraftaki meme dokularının küçültülmesi planlanmıştır. Burada tam meme başı ve altındaki korunan dokuları, hastanın kendi dokusundan oluşturulan bir iç sütyen adı verilen yapının içine sarmak suretiyle, uzun yıllar boyunca sarkmadan memeyi dik gösterecek şekilde kalması hedeflenmektedir.
Aynı zamanda meme başı ve altındaki damar, sinir, süt kanalları da korunduğu için hasta açısından ciddi bir avantaj söz konusudur. Ameliyat ortalama 2.5 saat sürer. Gerekirse her iki tarafa da birer adet dren konulabilir. Ameliyatta son dikişler gizli olduğu için alınması gerekmez. Dikişlere gelen yerler üzerine steril-strip bantları kapatılır ve korse sütyen ile hasta çıkarılır.
Göğüs küçültme ameliyatının ertesi günü pansuman yapılarak kontrolü sağlanır. Hastanede bir gece yatış genelde yeterli olur. Eğer hastada kjbvdren kullanıldıysa bir ya da iki gün hastanede tutulur, sonrasında çıkarılır. Ameliyattan sonra ağrı kesiciler ve ödem giderici ilaçlar kullanılır.
Meme küçültme ameliyatı sonucunda meme hem küçülmüş hem de dikleşmiş olur. Ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonlar arasında; enfeksiyon, kanama ve hematom sayılabilir. Dolaşım problemlerine bağlı çok nadiren oluşabilen spesifik komplikasyonlar ise yağ dokusu veya meme ucu dokusunun nekrozu yani çürümesidir. Bu olasılık çok çok nadirdir. Ameliyat izleri ilk birkaç ay pembe renkte olduğundan farkedilecektir. Altı ay ile bir yıl arasında izler ten rengine yaklaşarak daha belirsiz hale gelir.
Hastalar ameliyattan iki hafta sonra spora başlayabilirler ve kontroller eşliğinde spor yapabilirler.
Göğüs küçültme ameliyatından sonra ileride emzirme mümkün olmayabilir. Ancak bu hayati bir konu değildir. Günümüzde göğüs ameliyatı olmadığı halde birçok annede süt gelmeyebilmekte, bu durumda bebeğin beslenmesi için başka çözümler bulunmaktadır.
Ayrıca çok geniş sayılı hastaların incelenmesine ve takibine dayanan Amerikan yayınlarında, meme küçültme ameliyatlarından 2-3 sene kadar sonra büyük oranda süt kanallarının tekrar ağızlaştığı ve süt vermenin mümkün olduğu bildirilmektedir.
Ameliyat sonrasında kullanılan tekniğe bağlı olarak, meme altında ters T, L veya I şeklinde bir iz kalır. Bu izin çok az kalması için gereken tüm tedbirler alınır. Ancak her insanda yara iyileşmesi ve doku faktörleri, ten rengi farklı olduğundan oluşacak izin miktarını önceden kestirmek mümkün değildir.
Bu izlerin çok az kalması için özel yöntemler ve çok ince dikiş iplikleri kullanılarak izin mümkün olduğu kadar azaltılması amaçlanır. Ameliyat izleri ilk birkaç ay pembe renkte olduğundan farkedilecektir. Altı ay ile bir yıl arasında izler ten rengine yaklaşarak daha belirsiz hale gelir.
Yüksek memnuniyet sağlayan ameliyatlardır. Meme dokusunda tekrar büyüme olmaz ancak ileriki yıllarda yaş ve olası aşırı kilo alımı ile beraber sarkmalar görülebilir.
Kişinin özgüveninde artış fiziksel aktivitelerine de yansır, ayrıca sırt ve omuz ağrıları gibi şikayetleri ortadan kalkar.
Genel
2 - 3 Saat
7 - 10 Gün
6 - 12 Ay
Ameliyat sonrasi iyilesme surecinde sigara icilmemesi tavsiye olunur.
Sürekli