Meme Büyütme
Devamını Oku
Özellikle doğum sonrasında süt verme nedeniyle büyüyen memelerde, süt devresinin bitmesinden sonra meme hacmi küçülür ve estetik görünümü bozulur. Bu küçülmeye genellikle deri uyum gösteremeyip bol kaldığında, meme ve meme başı aşağı doğru sarkma gösterir. Bu sarkma, göğüs dikleştirme ameliyatı ile düzeltilebilir. Bazı hastalarda ise fazla miktarda kilo verme sonucunda meme dokusunun küçülmesi de aynı sonucu doğurabilir.
Obezite, aşırı şişmanlık (özellikle ideal vücut ağırlığının %25’inden fazla ise), akciğer hastalıkları (örn, astım), kardiyovasküler hastalıklar (örn, anjina), tromboemboli hikayesi, özellikle insüline bağımlı diyabet, fazla sayıda sigara tüketilmesi, meme kanseri için önceden verilen radyoterapi, fiziki muayenede, medikal hikayede, ailevi hikayede meme kanseri şüphesi bulunması veya 40 yaşın üzerindeki meme kanseri riski artmış hastalarda mamografi indikasyonu vardır.
Meme dikleştirme ameliyatı hastanın kendi dokuları ile yapılır. Meme dokusu çıkarılmadan sadece bollaşan derinin fazla kısımları çıkarılır. Ancak bu çıkarma işlemi koni şeklinde dik bir göğüs oluşturabilmek için belli bir kalıba göre yapılır. Eğer meme dokusunda fazlalık varsa, meme gerektiği kadar küçültülebilir (meme küçültme). Eğer meme dokusu hacim olarak yetersiz ise bu durumda meme dikleştirme ameliyatı sırasında silikon meme protezi ile meme büyütme birlikte yapılabilir. Ancak bu tip uygulamalarda ameliyat izlerinin gerginlik nedeniyle biraz daha belirgin olma riski vardır. Seçenek olarak meme dikleştirme ameliyatından 6-12 ay sonra silikon protez ile büyütme estetik ameliyatı yapılabilir.
Göğüslerdeki sarkma çeşitli şekillerde sınıflanır. Genellikle sarkma meme başının, meme altı çizgisinin hizasında veya daha aşağısında bulunmasını ifade eder. Meme altı çizgisi hizasında veya yakınında ise 1. derece (hafif) sarkma adı verilir. Bu durumda meme halkasının üzerindeki deriden yarım ay şeklinde bir parça çıkarılarak meme halkası biraz daha yukarı alınabilir.
Meme ucu, meme altı çizgisinden 1-3 cm aşağıda ise 2. derece (orta) sarkma mevcuttur. Bu durumda meme dikleştirme ameliyatında meme ucu halkasının etrafından daha büyük bir deri parçası çıkarılır ve halka daha küçük çapta olan meme başı halkasına büzülerek dikilir. Bu durumda sadece meme başı halkası etrafında iz kalacak ancak halka etrafı birkaç ay torba ağzı şeklinde büzülmüş görünüm alacaktır. Bu görünüm 1-2 senede giderek azalır. Bu durum istenmezse vertikal kısa skar metodu uygulanabilir. Bu metotta, halka etrafının büzülerek dikilmesi yerine, üstte oluşan deri açıklığının, meme halkasının altına kaydırılarak aşağı doğru uzanan dik bir iz kalmasını (vertikal kısa skar metodu) sağlar.
Göğüs ucu, meme altı çizgisinden 3 cm den daha aşağıda ise, 3. derece sarkma mevcuttur. Bu durumda ters-T şeklinde iz kalan vertikal (anahtar deliği) mastopeksi uygulanır. Bu durumda ek olarak meme altında yatay bir iz daha kalacaktır. Ancak bu metodun üstünlüğü memenin tam bir koni ve yuvarlak şekil alabilmesidir.
Vertikal (dikey) kısa skar metodunda ise meme alt kısmında hafif bir potlaşma kalacaktır. Bu pot, 1-2 sene içinde giderek azalır. Tamamen kaybolmazsa, lokal anestezi altında ufak bir deri parçası yatay elips şeklinde çıkarılarak pot giderilir.
Bunların dışında "psödoptoz" adı verilen durumda ise memede sarkma olmadığı halde meme başı halkası ile meme altı çizgisi arasındaki uzaklığın normalden daha kısa olması sonucunda memenin sarkık gibi durmasıdır. Bunun düzeltilmesi için ufak bir silikon meme protezi ile meme büyütme işlemi yapılabilir. Ya da meme başı halkası vertikal kısa skar metodu ile olması gereken daha üst noktaya kaydırılır. Silikon protezi uygulamasında çok az iz kalacağı için daha çok tercih edilir.
Estetik göğüs dikleştirme ameliyatından önce meme başı ve halkasının yeni yeri ve çapı, hastanın vücut ölçülerine göre belli anatomik noktalar göz önüne alınarak hesaplanır ve çizilir. Fazlalık oluşturan deri, uygun kısımlardan çıkarılır. Meme başı olması gereken daha yukarıdaki noktaya getirilir. Bu seviye hasta ayakta dururken öne ve hafif yukarı doğrudur. Bu sırada meme başının süt kanalları ile bağlantısı çok az miktarda kesilir. Ameliyat sonucunda meme başı halkası etrafında, önde bu halkadan aşağı doğru uzanan dikey bir iz ve meme altında yatay bir çizgi şeklinde iz kalır (ters T şeklinde). Bu iz ilk 6 ayda önce pembe renkte iken giderek beyazlaşır ve iz azalır. 1-2 sene içinde belli belirsiz hale gelir. Nadiren izlerin aşırı belirgin olması durumunda (hipertrofik skarlar veya keloid) ikinci bir düzeltmeyi gerektirebilir.
Plastik cerrah, çıkarılacak meme dokusu, memelerin sarkıklığı ve diğer faktörlere dayanarak, hastaya uygulanacak metot hakkında karar verir.
Estetik göğüs dikleştirme ameliyatı sonrası oluşabilecek komplikasyonlar arasında; enfeksiyon, kanama ve hematom sayılabilir. Ancak bunlar çok çok nadir görülebilen durumlardır. Dolaşım problemlerine bağlı çok nadiren oluşabilen spesifik komplikasyonlar ise yağ dokusu veya meme ucu dokusunun nekrozudur.
Dikişler gizli olduğu için dikiş alma durumu söz konusu değildir. Ameliyattan sonra hasta ilk 1-2 gün için ağrıdan yakınabilir. Bu ağrılar, ağrı kesici ilaçlarla giderilir. Ameliyatın hemen sonrasında hastaya korse sütyen giydirilir. Kullanılacak sütyenin banyo ve özel durumlar dışında çıkarılmaması ve bir ay boyunca kullanılması tavsiye edilir.
Fazla kilo kaybı ve gebelik olmadıkça sonuçlar kalıcıdır. Kilo verme devam ediyorsa ve gebelik planı varsa doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz.
Meme taramaları ameliyat sonrası düzenli şekilde yapılabilir. Meme kanser riskini arttırmaz. Yüksek memnuniyet sağlar, kişinin özgüveni ve sosyal ortamlara girişkenliğini artar. Her estetik ameliyattan sonra olduğu gibi burada da gerçek sonucun görülebilmesi için makul sürecin en az 6 ay sonrası olduğu unutulmamalıdır.
Genel
1 - 2 Saat
14-21 Gün
6 - 12 Ay
İşlem sonrası korse ve sporcu sütyeni kullanılması önerilir.
Sürekli